İletilmemesini Umduğum Bir Mektup

    Yazan: Sis Etiket: »
    Beğeniler

    Güzel kuzum oğlum, birtanem, hayatımın anlamı; umarım bunu hiç okumak zorunda kalmazsın.

    Bugün yani 2 Ekim 2014 günü, sen  15 yaşındasın. Yeni yaşından gün almana 247 gün varmış. Pazartesi doğmuştun sabah 8de. Burcun ikizler. Askerlik yaşı 21 e yükseltilmiş Şubat 2014 tarihinde. Google bana kaç yaşında askerlik kemâline ereceğini söyleyemedi. Yok herhalde yabancıların mevzuatında kimin kaç yaşında askere gidebileceği.

    Kuzum bu öğleden sonra ( gerçi ben bu yazıyı ertesi gün sabah yazıyorum) bizi, yani halkı, yani vatandaş=cumhur' u temsil etmesi gereken vekillerimiz TBMM' de bir tezkere kabul ettiler. Sen ve senin gibi gençlerin savaşa hatta Türkiye toprakları dışına yollanmasını kabul ettiler.


    Seni hiç bir güç alıp savaşa yollayamaz onu geçiyorum. Kafama takılan bu noktaya nasıl geldiğimiz.

    Her şey 28 Mayıs 2013 günü şehrin göbeğindeki bir kaç ağacın sökülmek istenmesiyle başladı kuzum. Gezi Direnişi başladı işte. Ülkeyi sardı bir anda. Mesele hiç bir kaç ağaç olmadı konusu gündemde kaldı uzun bir süre. Şimdi ben fark ediyorum ki mesele gerçekten bir kaç ağaç değilmiş.

    Gezide ilk şiddete tepki büyüktü. Şiddet sonucu öldürülenlere de. Bugün geldiğimiz noktada aaa Mecidiyeköyde #savaşahayır mitingi varmış da o yüzden 5 Toma 2bin çevik gelmiş duyarsızlığındayız.

    Paraleli falan s*ktiret, sen bu seçilmiş hükümete illegal darbe yapmayı denediler söylemi ilk ne zaman ortaya çıktı ona bak. Biz geziciler- namı diğer çapulcular idik ilk darbe yapanlar. Rüzgar nereden nasıl ters döndü bilinmez yerimizi paralellere bıraktık. Eeee evlenmek kolaydır, boşanmak kan getirir g*tünden insanın.

    Biz yoksa bir darbe yapan gücü ( olmadığı halde) varmış gibi göstermek için mi kullanıldık? Çok şeyde kullanıldık o kesin; yerel seçim öncesi ortaya çıkan tapeler vs.

    İlk eğitime türban serbest vs diyip gündem oluştururken bizi kaç yerimizden s*ktiler bilmiyoruz.

    Çok da içime oturuyor kuzu, biz 2013 Haziranında nasıl saftık, nasıl beklenti içindeydik. Ki biliyorsun annen 12 Eylülü ağır şartlarla tanık olup yaşamak ve bundan öğrenmekle övünür. Pııffftt...

    Patatesli börek var sabaha kalkınca sana.

    Bana da sen gayri her şeyden yana umutsuzluk.



    One Response so far.

    1. Bu duyarlı ve sevgi dolu anneye ne diyebiliriz ki.
      Çok istedim şuraya umut verici bir şeyler yazabilmeyi. Bütün gün aklımda bu vardı.
      Bulamadım..

    Siz de Yorum yapın